Dow Teorisi nedir?
Dow teorisi ya da Dow Kuramı, Dow Jones & Company şirketinin de kurucularından olan Charles Dow tarafından geliştirilen bir teknik analiz metodudur. Hatta Dow Teorisi için “teknik analizin atası” betimlemesini yaparsak abartmış olmayız. Ortaya çıkmasının ardından geçen 100 yılı aşkın süreye rağmen dow teorisi özellikle hisse senedi piyasası analizlerinde hala etkin olarak kullanılmaktadır.
Charles Dow; Edward Jones ile birlikte Dow Jones & Company Inc. şirketinin kurucularındandır. Şirketin ismi de buradan gelir.
1896 yılında Charles Dow tarafından geliştirilen Dow Jones Endüstriyel ortalama (DJIA: Dow Jones Industrial Average) ve Dow Jones Taşımacılık Ortalaması (DJTA: Dow Jones Transportation Average) Dow teorisinin de temel yapı taşlarını oluşturmaktadır.
Taşımacılık ya da o zamanki adıyla Demiryolu Endeksi, günümüzde aynı ölçüde geçerli olmasa da, Dow Kuramının temel bileşeni olan önemli endeksler arasındaki korelasyon hala teorinin özünü oluşturmaktadır
Dow Teorisi Nasıl Çalışır?
Dow teorisine göre, endekslerden biri daha önceki yüksek seviyeyi aşmış ve diğer endeks de onu takip ediyorsa piyasa bir yükseliş trendindedir. Yine bu yönteme göre, endekslerden biri bir önceki zirvesini yukarı yönlü kırmışsa, diğerinin de kısa süre sonra benzer bir fiyat hareketi göstermesi beklenir.
Charles Dow; borsadaki fiyat hareketlerinin, ekonominin genel dinamikleri için bir ayna görevi üstlendiğini savunuyordu ve eğer piyasa doğru şekilde analiz edilebilirse, gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmenin zor olmayacağını söylüyordu. Piyasaların yönünü kestirmek, herhangi bir hisse senedini doğru zamanda alıp satabilmenin en sağlıklı yoluydu.
Özünde Dow Teorisi, piyasadaki fiyat hareketlerini baz alan ve bu özelliği ile Etkin Piyasalar Hipotezi (EMH: Efficient Market Hypothesis) ile paralel olduğunu söyleyebileceğimiz bir yöntemdir. Dow teorisine göre piyasadaki fiyatlar her şeyi ama her şeyi zaten yansıtmaktadır.
Dow Teorisi Nasıl Ortaya Çıktı?
Charles Dow, kurucularından olduğu Wall Street Journal’daki köşesinde piyasa ile ilgili makaleler ve analizler kaleme alıyordu. Aslında bakarsanız, analiz yöntemini bir bütün halinde ete kemiğe büründürmemiş; bir kitap haline getirmemiş, hatta bundan bir “kuram” olarak dahi bahsetmemiştir. Bugün, Dow Teorisi diye bahsettiğimiz şey aslında Charles Dow’un 1902’deki ölümünden önce, Wall Street Journal’da yazdığı makalelerden türetilen bir sentezdir. Dow öldükten sonra William Hamilton başta olmak üzere diğer editörler, onun düşüncelerini bir araya getirerek Dow Teorisini ortaya atmışlardır.
Dow Teorisi Nerede Kullanılır?
Dow Teorisi, hisse senetleri başta olmak üzere; emtia, döviz, kripto para gibi geçmiş fiyat verisi olan tüm piyasalarda geçerlidir. Özetle, fiyat hareketi ve teknik analizin olduğu her yerde Dow Teorisinden yararlanılabilir.
Dow Teorisi Neden Önemlidir?
Charles Dow’un piyasalarla ilgili analizlerinin bir yansıması olan Dow Teorisi, teknik analizin çıkış noktası olarak kabul edilir. Bu teoriye göre fiyat, en önemli veridir ve tek başına piyasadaki her şeyi içinde barındırır.
Dow Teorisinin Özellikleri
Dow Teorisini oluşturan 6 ana prensip bulunur:
- Piyasa Her Şeyi Yansıtır
- Piyasalarda 3 çeşit trend bulunur
- Trendler 3 aşamada gerçekleşir
- Endeksler birbirlerini doğrulamalıdır
- Hacim, trend hareketini teyit etmelidir.
- Net bir dönüş ibaresi olmadıkça trendler devam eder.
Şimdi dow teorisinin bu 6 unsuruna tek tek değinelim…
Piyasa Her Şeyi Yansıtır
Dow teorisi, finansal varlık fiyatlarının piyasadaki her şeyi fiyatladığı düşüncesini benimser. Yani, piyasalardaki bir gelişme, yatırımcı beklentileri, ya da herhangi bir risk unsuru zaten fiyatlara yansımıştır, yani çoktan satın alınmıştır. Dolayısıyla fiyat, günün sonunda denkleme dahil edilebilecek tek nihai veridir.
Piyasalarda 3 çeşit trend bulunur
Dow Teorisine göre trendler üçe ayrılır: Ana trend, ikincil trend, ve üçüncül trend….
Ana trend, bir yıl ve daha uzun süre boyunca devam eden, boğa ya da ayı sezonlarını ifade eder. Bu uzun süreli trend hareketlerinin içinde, 3 hafta ile 3 ay arasında sürebilen daha kısa süreli geri çekilmeler ya da yukarı yönlü tırmanış hareketleri de ikincil trend olarak kabul edilmektedir. Son olarak en kısa süreli olan üçüncül trend hareketleri vardır. Bunlar yalnızca birkaç gün süren fiyat hareketleridir.
Ana Trendler 3 Aşamada Gerçekleşir
Dow Teorisine göre ana trendler 3 aşamada gerçekleşmektedir. Bir boğa piyasası için bu aşamalar birikim, katılım ve aşırılık şeklinde iken; ayı piyasası için fazlalık, panik ve umutsuzluk aşamalarından bahsedilir.
Endeksler Birbirini Doğrulamalıdır
Dow teorisine göre, bir yükseliş ya düşüş trendinin varlığından bahsediyorsak, önemli endeksler ve piyasa ortalamaları birbirlerini doğrulamalıdır. Örneğin Dow Jones Endüstri Ortalaması Endeksi yükseliyorken başka bir endeks düşüyorsa, yatırımcı bir yükseliş trendinin geldiğine ikna olmamalıdır.
Hacim, Trend Hareketini Teyit Etmelidir
Dow teorisine göre, trend hareketleri sırasında hacim büyük bir öneme sahiptir. Fiyat; ana trende uygun şekilde hareket ediyorsa hacim de artmalı, eğer fiyat ana trend hareketinin tersinde ilerliyorsa hacim düşmelidir.
Bir örnek ile açıklayalım. Diyelim ki menkul kıymet fiyatlarının yükseldiği bir boğa sezonu yaşıyoruz. Ana trend yükseliş olduğu için, yukarı yönlü mumlar yüksek hacim ile desteklenmeli, düşüş mumları ise daha düşük hacme sahip olmalıdır. Yükseliş hareketleri sırasında hacim giderek azalıyorsa ya da yaşanan bir geri çekilme esnasında yüksek hacim göze çarpıyorsa bu durum, trend hareketinin zayıfladığına ve tersine dönebileceğine yönelik bir işaret olabilir. En azından, böyle bir analizin ardından daha ihtiyatlı davranmayı düşünebilirsiniz.
Net Bir Dönüş İbaresi Olmadıkça Trend Devam Eder
Dow Teorisi, ana trendlere daha büyük önem atfeder ve kesin bir dönüş sinyali olmadıkça, ikincil trend hareketleri farklı yönde olsa da ana trendin devam ettiğini savunur. Bu ister ayı piyasası sırasında bir yükseliş, isterse de boğa sezonunda yaşanan bir düşüş olsun; ana trendin değiştiğini kabul etme konusunda oldukça temkinlidir.
Dow Teorisine Göre Boğa Piyasası Evreleri
Dow Teorisine göre boğa sezonu 3 aşamada gerçekleşmektedir.
- Birikim Evresi
- Katılım Evresi
- Aşırılık Evresi
Birikim Evresi
Birikim ya da toparlanma evresinde, düşüş trendi sona ermiştir ve piyasadaki finansal varlık fiyatları dip seviyelere inmiştir. Bu dönemde, piyasaya yansıyan olumsuz haberler tükenmiş, azalmış ya da etkileri zayıflamıştır. Piyasa, bir yükseliş dönemine hazırlanmaktadır ve bunu işaret eden olumlu haber akışları ve sinyaller artık daha sık duyulmaktadır.
Birikim evresinde başarılı yatırımcılar alımlarını yapar ve beklemeye geçerler. Kısa vadeli pozisyon almak isteyenler bir düzeltme ya da geri çekilme yaşanmasını bekler, uzun vadeli yatırımcılar ise yükselen trend dönemi boyunca ellerindeki varlıkları satmayacaklardır.
Birikim evresi, bir ayı piyasasının hemen ardından geldiği için fiyatlar hala ucuzdur. Bu dönem, menkul kıymetlere yönelik yatırımcı ilgisinin arttığı ve fiyatların akümüle olmaya başladığı dönemdir.
Katılım Evresi
Dow teorisine göre boğa sezonlarının ikinci aşaması katılım evresidir. Fiyatların artık düşmediğini hatta artmaya başladığını gören diğer yatırımcılar alım yapmaya başlar. Bu da fiyatların daha güçlü bir ivme ile yukarı yönlü hareket etmesini sağlar.
Bu dönemde piyasalardaki olumlu sinyaller çoğunluktadır. Şirketlerin karlılık oranlarında artışlar beklenir, büyüme hedefleri yükseltilir ve hisse fiyatlarına yönelik tahminlerde pozitif hava hakimdir. Elbette piyasa tüm bunları fiyatladığı için önemli yükseliş hareketleri görülür.
Katılım aşamasında, birikim dönemine oranla çok daha fazla sayıda yatırımcı alış yönlü pozisyon alır. Yine bu dönem, birikim aşamasına oranla daha uzun bir zaman dilimine yayınabilir. Çünkü birikim aşamasında iken az sayıda yatırımcının gördüğü fırsatları artık hemen herkes fark etmeye başlamıştır. Piyasadaki olumlu iklim, yeni yatırımcıların iştahını kabartır. Treni kaçırmak istemeyen çok sayıda küçük yatırımcı fiyatları sert bir şekilde yukarı itmektedir. Tam bu noktada, birikim aşamasında piyasaya giren ve yeteri kadar kazanç elde ettiğini düşünen diğer yatırımcı grubu satış yapabilir. Boğa piyasalarındaki ikincil trend hareketleri (düzeltme-geri çekilme) genellikle bu kalıp ile gerçekleşmektedir.
Aşırılık Evresi
Aşırılık ya da Fazlalık evresi, boğa sezonlarının sonuna yaklaşıldığını söyler. Bu dönemde, varlık fiyatlarında olağandışı yükselişler, teknik analiz ile çelişen hareketler daha sık görülür. Trendin değişmek üzere olduğunu fark edemeyen yatırımcılar, daha çok kazanma hırsı ile fiyatları anlamsızca yeni zirvelere taşırlar.
Daha az sayıda ancak muhtemelen daha büyük sermayeli yatırımcılar bu aşırılık evresinde ellerindeki varlıkların büyük bölümünü satar. Genellikle, boğa piyasasının sonu ve ayı piyasasının başlangıcı diyebileceğimiz bu olay, ürünü en tepede almış çok sayıda küçük yatırımcıya aksiyon alma fırsatı bile vermez.
Dow Teorisine Göre Ayı Piyasası Evreleri
Dow Teorisine göre ayı sezonu 3 aşamada gerçekleşmektedir.
- Fazlalık Evresi
- Panik Evresi
- Satış Evresi
Fazlalık Evresi
Fazlalık ya da aşırılık evresinde yükseliş trendinin sona ermek üzere olduğunu anlayan yatırımcılar, ellerindeki varlıkları satmaya başlar. Bu aşamada işlem hacimleri hala yüksektir ve piyasa, rengini tam olarak belli etmemektedir. Bir kısım yatırımcı, yaşanan kısa süreli düşüşleri alım fırsatı olarak görmektedir ancak yanılmaktadırlar. Bu evrede ayı, sessiz ve derinden ilerlemektedir.
Panik Evresi
Ayı sezonuna girildiği artık ayyuka çıkmış ve piyasada fiyatlar hızla düşmeye başlamıştır. İşlem hacmi bu kez net bir biçimde satış tarafında yüksektir. Özellikle aşırılık evresinde ortaya çıkan balon fiyatların hızlı bir biçimde erimesi, bir nevi piyasanın fabrika ayarlarına dönme çabası olarak değerlendirilebilir.
Umutsuzluk Evresi
Umutsuzluk evresi; ayı piyasalarının derinleştiği, hacimlerin düştüğü ve buna rağmen fiyatların inmeye devam ettiği dönemdir. Bu dönemde, satılan varlıkları almak isteyen yatırımcı sayısı bir hayli azdır. Piyasadaki fiyatların yükseleceğine dair bir beklenti bile kalmamıştır. Tam bir karamsarlık ve umutsuzluk iklimi yaşanmaktadır.
Finansal piyasalarda en fazla zarar eden yatırımcılar, aşırılık döneminde menkul kıymetlere hücum eden ancak umutsuzluk evresinde bunları zararına elden çıkarma yoluna giden kesimdir.
Umutsuzluk evresinin travmatik etkisine dayanabilen ve varlıklarını elinde tutan yatırımcılar, bir sonraki boğa ile birlikte zararlarını büyük oranda telafi edebilir.
Dow Teorisiyle İlgili Bilinmesi Gereken Ek Hususlar
Kapanış Fiyatları Baz Alınır
Dow Teorisine göre gün içindeki fiyat hareketleri değil, kapanış fiyatları önemlidir. Fiyatların gün içindeki hareketi trendi yorumlamak için baz alınamaz. Endeksin kapanış fiyatı ise piyasanın bir aynası olma özelliği taşıyacaktır.
Yükselen Tepeler ve Alçalan Dipler
Dow Teorisinde trend hareketleri yükselen tepeler ve alçalan dipler şeklinde gerçekleşir. Tepe noktası, varlık fiyatının o gün ulaştığı en yüksek değer anlamına gelirken dip noktası ise en düşük fiyatı ifade eder. Teoriye göre, piyasada yükseliş trendi hakim ise dalgalanmalar olsa da bunlar her seferinde daha yüksek bir tepe noktasına değmeyi başaracaktır. Buna karşın düşen bir piyasa trendinden bahsediyorsak her seferinde daha düşük seviyelere inen fiyatları görmemiz gerekir.
Trend Değişikliklerinin Tespiti
Piyasadaki ana trend, bir öncekinden daha yüksek bir tepe ya da daha düşük bir dip oluşturmuyorsa, bu durum trendin yönünün değişebileceğine yönelik bir sinyal olarak yorumlanır. Elbette trendin değiştiğine ikna olmak için daha fazla veri ile sağlamasının yapılması gerekecektir. Dow teorisi, bu noktada endeks fiyatlarından yararlanır. Endekslerin fiyatları da benzer bir sinyal üretiyorsa, trendin değiştiğine dair yapılan tahminler güçlenecektir.
Ters Fiyatlama Etkisi
Piyasaların beklediği olumlu bir haber fiyat üzerinde olumsuz etki yapabilir mi? Yanıt, evet. Aslında Dow Teorisi bu durumu desteklemektedir. Teoriye göre piyasa her şeyi zaten fiyatlamıştır ve beklenen olumlu bir haber gerçekleştiğinde fiyatı tekrar etkilemesi için bir sebep kalmamıştır. Hatta haberin kendisi beklentiden daha zayıf kalmışsa, bu durum fiyat üzerinde olumsuz bir etki bile yaratabilir.
Örneğin bilançosunda çok yüksek karlılık açıklaması beklenen bir şirketin hisseleri, dow kuramına göre henüz açıklama yapılmadan fiyatlanmış olur. Bilanço açıklandıktan sonra fiyatta kaya değer bir yükseliş olması beklenmez. Hatta karlılık iyi olsa dahi, beklenenden düşük açıklanır ise fiyat bu olumlu haberden negatif etkilenecektir.
Dow Teorisinin Eksik Yönleri
- 1900’lu yılların başında ortaya çıkmış Dow teorisi hala kullanılsa da finansal piyasaların bugünkü analiz ihtiyaçlarına yanıt verip vermediği tartışılabilir. Teori, o yıllarda basit bir mantığa dayanıyordu. Dow Jones Endüstriyel Ortalamasının yükselmesi daha fazla üretim olduğuna, üretim yapan şirketlerin karlılıklarının arttığına işaret ediyordu. Bu olurken, Dow Jones Taşımacılık Endeksi de benzer bir sinyal veriyorsa, yükseliş trendinde olduğumuz söylenebilirdi. Çünkü hem üreten hem de bu ürünlerin ulaşımını sağlayan şirketler güçlü görünüyordu. Bazı analistlere göre, günümüzde finansal piyasalar çok daha karmaşık ve trend hareketi bu kadar basite indirgenemez.
- Dow Teorisi temel analizi dikkate almaz. Piyasadaki olumlu ya da olumsuz haber akışlarının piyasanın genel yönünü değiştirmeyeceğini söyler. Çünkü piyasalara yansıyan konular zaten fiyatlanmıştır. Bazı analistlere göre bu düşünce doğru değildir; birtakım olumlu ya da olumsuz haberler piyasalardaki trendin yönünü değiştirebilecek kadar güçlü olabilir.