Teknik Analizde Golden Cross ve Death Cross

Teknik analizin özü, yatırım kararları alınırken istatistiksel birtakım verilerin kullanılarak bir yatırım enstrümanının ya da piyasaların yönü hakkında çıkarımlarda bulunmaktır. Piyasa uzmanları, hisse senedi ya da forex piyasalarını analiz ederken birçok metodu aynı anda kullanır. Böylece istatistiksel verinin ürettiği teknik analiz sinyalinin hata payını düşürmüş olurlar.

Bir yatırım enstrümanının fiyat grafiği üzerinde yaşanan hareketler (volatilite), zaman zaman çeşitli trend çizgileri ve şablonlar oluşturacak biçimde gerçekleşir. Hatta teknik analizde bunlara Fincan Kulp Formasyonu, Omuz Baş Formasyonu, İkili Dip ya da İkili Tepe gibi ilginç isimler verilmiştir. Bu türden çizgilerin, kesişmelerin ya da grafiklerin, anlamlı bir teknik analiz sinyali olarak yorumlanabilmeleri, daha önce defalarca kez tekrar etmiş olmalarından ileri gelir. Yani istatistik bilimi, bu şablonları gördüğümüzde, onları hangi fiyat hareketlerinin izleyeceğine yönelik mantıklı çıkarımlarda bulunabilmemize olanak tanır. Yatırımcılar ya da teknik analistler, doğru alış satış kararlarını verebilmek için genel piyasa değerlendirmelerinin ve haber akışı takibinin yanına teknik analiz sinyalleri de eklemelidir.

Teknik analiz metotlarından bazıları gelecekteki fiyat hareketlerine yönelik çıkarımlar yapmayı öncelerken, bazı metotlar ise hali hazırda içinde bulunulan piyasa koşullarının ne kadar süre daha devam edeceğini kestirmek (bir bakıma sağlamasını yapmak) için kullanılır.

Golden Cross ve Death Cross şeklinde, neredeyse tüm dünya dillerinde kendine yer bulmuş 2 kavram vardır ki; bunlar piyasaların uzun vadeli fiyat eğilimlerine dair çıkarım yapmaya yarar.

Golden Cross Nedir?

Kısa vadeli hareketli ortalamanın (örneğin 50 günlük) uzun vadeli hareketli ortalamayı (örneğin 200 günlük) yukarı yönlü kesmesine “altın kesişme” yani Golden Cross adı verilir. Golden Cross, fiyatların büyük bir ivme ile yükseldiği ve grafiklerdeki geçmiş tepe noktalarının aşılabildiği uzun vadeli bir boğa piyasasının bizleri beklediği şeklinde yorumlanır.

Death Cross Nedir?

Kısa vadeli hareketli ortalamanın (örneğin 50 günlük) uzun vadeli hareketli ortalamayı (örneğin 200 günlük) aşağı yönde kesmesine  “ölüm kesişmesi” yani Death Cross adı verilir. Death Cross’un gerçekleşmesi, fiyatların düşen bir trende girdiği ve grafiklerdeki dip noktalarının daha da aşağılara inebileceği bir uzun vadeli ayı piyasasının yaşanacağı şeklinde yorumlanır.

Golden Cross ya da Death Cross teyidinin önemli bir parametresi de borsalardaki hacimdir. Her iki grafik için de alış ya da satış yönlü yüksek işlem hacmi yaşanması daha anlamlı bir sinyal olarak kabul edilir. Eğer hacim düşük olarak gerçekleşmiş ise, yapılan analiz daha az güvenilir olarak addedilir.

Golden Cross ve Death Cross yaşanması, finansal piyasalarda bir trend değişikliğinin yaşanacağı şeklinde de yorumlanabilir. Aslına bakarsanız, hali hazırda yaşanmış olan bir trend değişikliğini teyit ediyor olmaları daha sık gerçekleşen bir durumdur. Golden Cross gerçekleşmiş ise, uzun vadeli hareketli ortalama piyasa için “destek” seviyesi haline gelir. Zaman zaman satışlar olsa da 200 günlük hareketli ortalama grafiğinin üzerinde kalacak biçimde bir boğa piyasası yaşanması muhtemeldir. Ancak Death Cross gerçekleşmiş ise, 200 günlük hareketli ortalama trendi bu kez “direnç” görevini üstlenecektir. Zaman zaman fiyatlarda yükseliş hareketleri yaşansa da, uzun vadeli hareketli ortalama grafiğinin altında kalacak biçimde bir ayı piyasasının devam etmesi muhtemeldir.

Grafik üzerinde görebileceğimiz üzere, Golden Cross 3 adımda gerçekleşir;

Grafik üzerinde görebileceğimiz üzere, Death Cross 3 adımda gerçekleşir;

Önemli not:

1929-1933 yılları arasında yaşanan ve Büyük Buhran olarak ifade edilen ekonomik kriz dönemi, 1970’lerde yaşanan Petrol Krizi ve yine 2008’de ortaya çıkan Mortgage Krizi ile borsalarda yaşanan derin çöküşlerin, Death Cross şablonuna uyduğu gözlemlenmiştir.

Golden Cross ve Death Cross, kısa ve uzun vadeli hareketli ortalamalardan yararlanarak oldukça önemli teknik analiz sinyalleri üretir. Ancak her Golden Cross mutlak bir boğa piyasasının başlangıcı olarak yorumlanamayacağı gibi; her Death Cross da mutlak bir ayı piyasasının geleceğini bizlere söyleyemez. Bu yüzden, bu analizlerin, RSI( Relatif Güç Endeksi), MOM (Momentum Göstergesi) ve BB (Bolinger Bantları) gibi diğer indikatörler ile teyit edilmesi yararlı olacaktır.

RSI (Relatif Güç Endeksi)

Relative Strenght Index (RSI) yani Göreceli Güç Endeksi, bir finansal varlık için belirlenen dönemdeki kapanış fiyatlarını, temel alınan dönemin bir önceki kapanış fiyatları ile karşılaştırarak hesaplanan bir teknik analiz indikatörüdür. Genel olarak kabul gören RSI değeri, 30 ile 70 arasıdır. RSI değerinin 30’un altına düşmesi hali aşırı satım (oversold) bölgesi olarak ifade edilir ve trendin yukarı doğru hareketlenebileceği şeklinde yorumlanır (al sinyali). RSI 70’in üzerine çıkması hali ise aşırı alım (overbougt) bölgesi olarak ifade edilir ve trendin aşağıya doğru dönebileceği şeklinde yorumlanır (sat sinyali).

MOM (Momentum Göstergesi)

Momentum Göstergesi, bir finansal enstrümanın, belirli bir dönemdeki yüzdesel fiyat hareketini özetleyen bir göstergedir. Yani, o dönem içinde yatırımcısına yüzdesel olarak ne kadar kazandırıp ne kadar kaybettirdiğini gösterir. MOM indikatörü değerinin düştüğü ve dip noktası oluşturduğu sırada, finansal varlığın fiyatı bulunduğu seviyeden yukarı doğru harekete geçmiş ise bu durum bir alış sinyali olarak yorumlanır. MOM indikatörü değerinin yüksek seyrettiği ve tepe noktası oluşturduğu esnada, enstrümanın fiyatı bulunduğu seviyeden aşağıya doğru inişe geçmiş ise bu durum satış sinyali olarak değerlendirilir.

BB (Bolinger Bantları)

Bollinger bantları teknik analiz metodu adını mucidi olan John Bollinger’den almıştır. 1980 yılında geliştirilen ve 2011 yılında yine olan John Bollinger adına patenti tescil edilen bu teknik, özünde hareketli ortalamaların üzerine ve altına yerleştirilen, ürünün fiyatında gerçekleşen volatiliteye bağlı olarak standart sapmayı takip eden trend çizgileridir. Bollinger bantları fiyatların olması gerekenden yüksek mi yoksa düşük mü olduğuna yönelik bir sinyal üretir. Finansal enstrümanın fiyatı üzerindeki volatilite arttığında bollinger bantları genişler; volatilite azaldığında ise bantlar daralır. Metoda göre Bolinger Bantları, fiyat hareketinin yaklaşık %90’ını kapsamına alır (%88 – %89). Bantların dışına taşan fiyat hareketleri ise anormal olarak ifade edilir ve ters yönde bir hareketin gerçekleşebileceği şeklinde yorumlanır.

Tüm yatırımcılarımıza hatırlatmak isteriz ki; hiçbir teknik analiz sinyali fiyatların geleceği hakkında mutlak bir yorumda bulunmanızı sağlayamaz. Bir finansal enstrümana yönelik kapsamlı bir teknik analiz çok değerli sinyaller üretse de hiçbir yatırımcı finansal piyasalarda kazanç olduğu gibi kayıp ihtimalinin de olabileceğini unutmamalı, kendi risk yönetimini göz ardı etmemelidir.

Exit mobile version